Ana içeriğe geç
  1. Yazılar/

Dondurma Topunun Aslında Çok Bariz Gizemi

·1 dk

Dondurmanın aynı anda ne kadar çok yerden eriyebileceğini gördüğünde insan şaşırıyor. Ensesinden sırtına, kulaklarının arkasından omzuna, şakaklarından çenesine ve ayakkabılarının yanına, kaşının ortasından gözlerine ve burnuna.

Ağzını aralamıyor. Defalarca yalanmış bir dondurma. İğrenç bir şey. Ama fıstlıklı olduğunu tahmin ediyor. Birkaç dakika önce, en fazla on, çocuğun elindeki külahı nasıl yaladığını, yeşil renkli dondurmayla dudakları arasındaki tükürük iplikçiklerinin güneşte nasıl parladığını hâlâ oldukça net hatırlıyor.

Yiyecek ve içecekle binilmemesi rica olunur!

Çocukla arasındaki mesafe kısalıyordu. Bilet keserken arada bir gözlerini ayırması gerekse de bütün dikkati onun üzerindeydi. Arada bir babasını da kontrol ediyordu elbette. Bu sefer söyleyecekti. Uyulması gereken kurallar vardı. Bu sefer…

Beş kişi kaldı derken sayı bire kadar düşmüştü. Sonra babası parayı uzatmıştı.

Parayı alırken omuzlarını dikleştirmiş, göğsünü dışarı çıkararak derin bir nefes almış ve topladığı bütün cesaretiyle “İyi eğlenceler,” demişti.

İyi eğlenceler! Ha ha ha! Lütfen dondurmanızı yanınızda getirin ve lütfen kafama nişanlayın o güzel, soğuk, özgüven kırıcı ve değersiz hissettirici küçük topçuğu! Yazıya da aldırmayın. Aldırmanızı sağlamanın yolunu bilmiyorum da ben. Sizinle baş edebilecek kadar çözemedim dünyayı daha. Devam edin lütfen, devam edin! Ha ha ha! Tam on ikiden, tam on ikiden!

Çocukla babası, dondurmayla birlikte dönme dolaba binmişlerdi.