Steno Duymalı
·1 dk

Her sabahki gibi sabah, yükseklik, yakınlık, unutkanlık.
Peçeteyi sağ eliyle uzattı, yan. Sağ eliyle aldı.
İnsanların sol yanını hiç sevmedi. Sürekli peçeteyi açtı; çünkü kadının balkonuyla penceresi arasında iki kolluk mesafe vardı, dediğim gibi sadece iki kolluk bir mesafe, mesafe bile değilse, insanlar ya da bir kadın, o kadın, duvarındaki sarmaşıktan bir yaprağı her sabah komşusuna uzatır.
O yaprak alınır. Peçete atılır.
Gün artık yarın devam edecektir. Gülümsenir. İçeri girilir.
Yaprağı katlayıp yuvarladı, dışarısıyla beyni arasında, sol kulağından soktu, ucu bir parça görünmez olana kadar ittirdi. Sesler yaklaştı. Duvarlar uzaklaştı. Sokak. Unutkanlık.